İspanya’daki Donostia Uluslararası Fizik Merkezi’nden Hoang Nhan Luu, Çin’deki Şanghay Jiao Tong Üniversitesi’nden Yu-Cheng Qiu ve ABD’deki Cornell Üniversitesi’nden Henry Tye tarafından ortaya konan bir modele göre evrenin toplam ömrü 33,3 milyar yıl olarak hesaplanmış. Bu da demek oluyor ki, Büyük Patlama’dan bu yana geçen 13,8 milyar yılın sadece üçte biri geride kalmış.
Tye, “Son 20 yıldır, evrenin sonsuza kadar genişleyeceği düşünülürken, kozmolojik sabitin pozitif olduğu varsayılıyordu. Ancak yeni veriler, bu sabitin negatif olabileceğini ve evrenin sonunda çökebileceğini gösteriyor.” şeklinde konuştu.
Karanlık Enerji Zayıflıyor Olabilir
Evrenin genişlemesini belirleyen kozmolojik sabit (λ), Einstein’ın genel görelilik teorisinde önemli bir parametre olarak yer alıyor. Pozitif λ evreni dışa doğru iterken, negatif λ ise ters çekim etkisi yapar. Son gözlemler, karanlık enerjinin sabit olmayıp zamanla değişebileceğini gösteriyor.
Journal of Cosmology and Astroparticle Physics dergisinde yayımlanan bir araştırma, karanlık enerjiye eşlik eden “ultra hafif aksiyon alanı” kavramını da ele alıyor. Bu enerji alanı, evreni başlangıçta dışa itse de zamanla etkisi azalacak ve 11 milyar yıl sonra genişlemeyi durduracak.
Büyük Çöküş’e Doğru Geri Sayım
Model, evrenin şu anki büyüklüğünün 1,7 katına ulaştıktan sonra genişlemenin duracağını öngörüyor. Bu noktadan sonra çekim kuvveti baskın hale gelecek ve evren, yaklaşık 8 milyar yıllık bir çöküş sürecine girecek.
Tye, bu süreci “Bir tepeye doğru bisiklet sürmek gibidir. Rüzgar seni önce iter, ama yavaş yavaş zayıflar. Zirvede durur ve sonra aşağı, giderek hızlanarak inmeye başlarsın.” diye açıkladı.
Olası Bir Gelecek
Bilim insanları, bu senaryonun kesin bir tahmin olmadığını, olası bir gelecek senaryosu olduğunu düşünüyor. Gerçekten de karanlık enerjinin değişken olup olmadığını anlamak için daha fazla gözlem yapılması gerekiyor.
Tye, çalışmayı şu cümlelerle özetledi:
“Hayatın bir başlangıcı ve sonu olduğunu bilmek isteriz. Evren için de aynı durum geçerli. 1960’larda bir başlangıcı olduğunu öğrendik; şimdi belki de bir sonu olduğunu keşfetmeye yaklaşıyoruz.”