Prediyabet Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Bu makalemiz, tip 1 diyabet yerine öncelikli olarak tip 2 diyabetin ön aşaması olan prediyabet konusuna odaklanmaktadır.

İngiltere’de 9 yetişkinden biri, gizli şeker olarak da adlandırılan prediyabet hastalığı ile karşı karşıyadır. Bu durum, onların tip 2 diyabet geliştirme olasılığının oldukça yüksek olduğunu göstermektedir.

Prediyabet, kan şekeri seviyelerinizin normal sınırların üzerinden olduğu ancak henüz tip 2 diyabet tanısı gerektirir seviyeye ulaşmadığı anlamına gelir.

Diabetes UK derneğinde kıdemli klinik danışman olarak görev yapan Esther Walden, yaşam tarzındaki değişikliklerin, özellikle de beslenme alışkanlıklarının, tip 2 diyabeti önlemekte etkili olduğunu vurguluyor. Walden, “Beslenme alışkanlıkındaki değişiklikler, sadece tip 2 diyabet riskini azaltmakla kalmaz, aynı zamanda prediyabetin ortadan kalkmasına da yardımcı olabilir,” diyor.

Walden, “Bazı insanlar prediyabet tanısı aldıklarında, tip 2 diyabetin önüne geçilemeyeceğine inanabiliyorlar. Ancak doğru önlemlerle risklerini azaltma şansına sahipler,” şeklinde ekliyor.

PREDİYABET BELİRTİLERİ NELERDİR?

Prediyabetin belirtileri genellikle belirgin olmayabilir; bu nedenle çoğu kişi durumu fark etmeden hayatına devam eder. Nottingham Üniversitesi’nde beslenme ve diyetetik doçenti olan Dr. Amanda Avery, bu durumu şöyle açıklıyor: “Birçok kişi, kan şekeri seviyelerinin yüksek olduğunu ancak rutin bir kontrolda öğreniyor.”

BESLENME TARZINIZ PREDİYABETİ ETKİLER Mİ?

Prediyabet geliştirme riskinizi etkileyen birçok faktör vardır. Genetik unsurların yanı sıra, yeme alışkanlıklarınız ve vücut ağırlığınız bu riski belirlemede önemli bir rol oynamaktadır.

Pankreasta üretilen insülin hormonu, kan şekeri seviyelerini dengelemede kritik bir görev üstlenir. Eğer bir kişi bel çevresi itibarıyla fazla kiloluysa, bu durum insülinin glikoz üzerindeki etkisini azaltabilir.

Dr. Avery, “Aşırı vücut yağının artması hücrelerin insüline karşı direnç geliştirmesine yol açar. Vücut bu durumu dengelemek için daha fazla insülin üretmeye çalışır, ancak bu sürdürülebilir bir çözüm değildir,” diyerek durumu daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.

PREDİYABET DURUMUNDA BESLENME NASIL DEĞİŞTİRİLMELİ?

Walden, “Her bireyin ihtiyaçları farklıdır. Bu nedenle, prediyabetli herkes için tek tip bir beslenme düzeni önerilemez,” şeklinde belirtiyor. Ancak bazı diyet türleri, örneğin yüksek yağ ve karbonhidrat içeren diyetler, tip 2 diyabet riskini artırdığı biliniyor.

Araştırmalara göre, tip 2 diyabetin riskini azaltabilecek ya da önleyebilecek dört temel adım aşağıda belirtilmiştir:

1. Kilonuzun Yüzde 10’unu Kaybedin: Kilo vermeye başlamadan önce doktorunuzla görüşün. Prediyabetinizin kilonuzla ilişkili olup olmadığını öğrenin.
2. Yeni Kilonuzu Koruyun: Hızlı kilo vermek her zaman sürdürülebilir değildir. Uzun vadeli kilo koruma yöntemleri geliştirin.
3. Sağlıklı Gıdalardan Uzak Durun: Bazı yiyeceklerle riskiniz artabilir; bu nedenle bunları sınırlamak faydalı olacaktır.
4. Yararlı Gıdaları Tüketin: Meyve, sebze ve tam tahıllar gibi sağlıklı yiyecekler tip 2 diyabet riskini azaltabilir.

PANİK YAPMAYIN

Prediyabet tanısı almak göz korkutucu gözükebilir. Ancak Dr. Avery, bu tanıyı sağlığınız için bir fırsat olarak değerlendirmenizi öneriyor. Küçük ama etkili adımlarla iyi bir başlangıç yapabilirsiniz. Walden, “Daha sağlıklı bir kiloya ulaşmak adına küçük beslenme değişiklikleri bile önemli değişimler yaratabilir,” diyor.